Anasayfa

Pazartesi, AÄŸustos 22, 2011

Rothschild ve Rockefellerin İnsanlıga zararlari







Ä°kinci Dünya savaşının sona ermesi yeni sınırların çizilmesine neden oldu. Yeni ülkeler doÄŸdu ki bunların en başında Ä°srail geliyor. Ä°srail açısından sadece sınırlarının çizilmesi deÄŸil, bir baÅŸka anlamı daha vardı Ä°kinci Dünya Savaşı’nın. Rothschild hanedanlığının baskısı sonunda yayınlanan Balfour bildirisi, Filistin topraklarının Osmanlı hakimiyetinden alınmasını ve bir devletin kurulmasını belki saÄŸlamıştı ama gerekli Yahudi nüfus yoÄŸunluÄŸu istenilen seviyeye getirilememiÅŸti. Ä°kinci Dünya Savaşı, satın alınan topraklardaki hızlı nüfus artışının da istenilen seviyeye gelmesini saÄŸladı. SavaÅŸ sonunda en az bilinen fakat en önemli konulardan birisi de savaşın Amerika üzerindeki ağır maliyetiydi. Ä°kinci Dünya Savaşı Amerika'ya 400 milyar dolara mal oldu. Bu maliyeti karşılayamayan ABD bütçesi 200 milyar dolar açık verince, baÅŸta Rothschild olmak üzere onunla birlikte hareket eden bankerler, "yeni Amerika"yı yani "Yeni Dünya Düzeni"ni finanse etmeye baÅŸladı

Osmanlı ekonomisi, Rothschild hanedanlığı ile ilk kez Ruslar'a karşı yapılan Kırım Savaşı'nda (1853-1856) tanıştı. Osmanlı Ä°mparatorluÄŸu, savaşı finanse etmek için Londralı bankerlerden yüksek faizle borç aldı. (24 AÄŸustos 1854) Ä°ngiliz bankerlerden yüzde 6 faizle 3.000.000 sterlin alan Osmanlı tarihindeki bu ilk borcuna karşılık Mısır’dan alınan vergiyi teminat göstermiÅŸti. Yine 27 Haziran 1855’te ikinci bir anlaÅŸma ile Osmanlı yönetimi, Kırım Harbi masraflarını karşılayamadığı için Rothschild aracılığı ile Ä°ngiltere’den borç aldı. Mısır vergisi, Suriye ve Ä°zmir gümrük gelirlerinin teminat olarak gösterildiÄŸi anlaÅŸmayla Osmanlı yönetimi, 5.500.000 lira borç aldı. Bu borçlanmalarının ardından da Osmanlı'nın ekonomik çöküşü hızlandı.

Osmanlı Rothschild'lere borçlandı
Kara kıtada 1 milyon ölü insan
Nazi gazlarına Yahudi sermayesi

Birinci Dünya Savaşı’nın ardından ekonomik anlamda yerle bir olan Almanya’nın yeniden inÅŸası da Amerikalı finans çevrelerine ihale edildi. BaÅŸta J.P. Morgan olmak üzere Rothschild’lerin Amerika'daki uzantıları olan finans kurumları, önce "Dawes Planı" sonra da "Young Planı" ile 1924 yılından sonra Almanya’yı adeta paraya boÄŸdu ve böylece kısa bir süre içinde yerle bir olan bu ülke, Hitler'in inanılmaz yükseliÅŸine zemin hazırladı. Hitler'in savaÅŸtan önceki yıllarda inanılmaz savunma harcamaları ve büyüyen askeri gücü Rothschild hanedanlığının onayı ve yardımlarıyla oluÅŸturuldu. Amerikalı tarihçi Anthony C. Sutton'un "Wall Street and the Rise of Hitler" (Wall Street ve Hitler'in YükseliÅŸi) kitabında bu dönemi özetlerken Amerikalı finans kuruluÅŸlarının sadece Almanya’nın yeniden yapılanması için deÄŸil, bilinçli bir biçimde Hitler ve onunla birlikte yeni bir canavarın doÄŸuÅŸunu da saÄŸladıklarını kaydediyor.

Birinci Dünya Savaşı
Balfour Bildirisi ve Ä°srail'in kuruluÅŸu
Afyon Savaşı ve dünya liderliği

Rothschild’lerin kurdukları bu hanedan ağı, onlara büyük bir ekonomik güç getirdi. Alman tarihçi Werner Sombart, Jews and Modern Capitalism (Yahudiler ve Modern Kapitalizm) adlı kitabında şöyle der: "1820 sonrasındaki dönem 'Rothschild’lerin çağı' olarak bilinir. Öyle ki yüzyılın ortasında finans çevrelerinde ÅŸu yargı genel bir inanç haline gelmiÅŸti: Avrupa'da tek güç vardır, bu da Rothschild'lerdir." John Reeves ise, The Rothschilds; The Financial Rulers of Nations (Rothschild’ler: Ãœlkelerin Finans Patronu) adlı kitabında şöyle diyor: Nathan Rothschild'in Ä°ngiliz Hükümetine ilk yardımı 1819'daydı ve 60 milyon dolarlık borç verdi; 1818-1832 arasında 105.400.000 dolar miktarında sekiz adet borç daha verdi; aÅŸağı yukarı 700 milyon dolarlık 18 adet hükümet borcu oluÅŸturdu. Etkileri o kadar güçlüydü ki hiçbir savaÅŸ Rothschild'lerin yardımı olmadan gerçekleÅŸemezdi. Politika ve ticaret dünyasında öyle güçlü bir pozisyona yükseldiler ki bir anlamda Avrupa'nın diktatörleri oldular."

Osmanlı topraklarının çözülmesi ile birlikte Rothschild hanedanlığı iki koldan Orta DoÄŸu'ya sızmaya baÅŸladı. Bir kolunu Irak'ın oluÅŸturduÄŸu sızmanın en önemli nedeni, Mezopotamya'daki zengin petrol yataklarıydı. Rothschild’ler, bölgenin güneyinde ise Siyonizm’i siyasal ağırlık merkezi haline getirdi.

Ä°ngiliz kraliyet ailesini Çin’le savaÅŸa ikna etmeyi baÅŸaran Lord Rothschild, finans için de söz verdi. "Afyon Savaşı"nın ardından, aile Hong Kong'un kontrolünü ödül olarak aldı. Burada kurdukları HSBC, sadece Rothschild’lerin para baronluÄŸunu dünya üzerinde tescillenmesini saÄŸlamadı, aynı zamanda afyon ticaretinin de kontrolünü beraberinde getirdi.

Etkileri o kadar güçlüydü ki, hiçbir savaş Rothschild'lerin yardımı olmadan gerçekleşemezdi. Politika ve ticarette öyle güçlü bir pozisyona yükseldiler ki bir anlamda Avrupa'nın diktatörleri oldular.

Her bankerin yazılmış bir tarihi vardır; fakat bir tanesi tarih yazmıştır J.A Robson

Rothschild hanedanlığının savaÅŸ ticareti, Napolyon'un, Ä°ngiltere ile yaptığı Waterloo Savaşı’yla baÅŸladı. Waterloo Savaşı’nda Ä°ngiltere'ye mal kaçıran ve birlikleri finanse eden aile bir yandan da her iki tarafa yüksek faizlerle borç veriyordu

David Rockefeller'in tek marifeti zikrettiğimiz komisyonun fikir babalığını yapmak değildir. Hıristiyan ve Yahudi Milli Konferansı'na üyedir. Komünizmin çöküş merhalesinde yahudi sermayesinin Sovyetler Birliği'nden ayrılan ülkelere kazık çakmasında önemli rol oynamıştır. Bunda Sovyetler'deki komünistlerle eski dostluğunun önemli rolü olmuştur. Yukarıda sözünü ettiğimiz global gizli örgütlerin tümünde Henry Kissinger'den çok daha fazla etkinliği vardır. CFR, Bilderberg ve Trilateral Komisyon'un her üçünün de birinci derecede David Rockefeller'in kontrolünde olduğu bu örgütlerle yakından ilgilenenlerin çoğunda oluşan yaygın bir kanaat. Hatta bu üç örgütün kralının David Rockefeller, baş danışmanının da Henry Kissinger olduğuna inanılmaktadır. Her ikisi de yahudi ve her ikisi de Amerika'daki yahudi lobisinin başını çekenlerden. Bu üç büyük örgütün kendi iç hiyerarşisinde merkezde bulunan kişiye "boğanın gözü" denmektedir ve hali hazırda "boğanın gözü"nün David Rockefeller olduğuna inanılır.

Ünlü American International Corporation (AIC)'ın ortaklarından biri de Rockefeller ailesidir. Ailenin Avrupa'daki bazı bankalarla da iş bağlantısı olduğu bilinmektedir.

Ailenin Rockefeller Vakfı adıyla bir vakıfları da bulunmaktadır. Bu vakfın amacı da Illuminati ve Yuvarlak Masa şebekesinin ağına düşecek yöneticiler yetiştirmek amacıyla üniversite çağındaki öğrencilere burs temin etmektir. İsmi daha önce birkaç kez geçen yahudi Henry Kissinger bu vakfın danışmanlarındandır. Kissinger'in Rockefeller ailesiyle danışmanlığın ötesinde oldukça derin ilişkileri bulunmaktadır. Bu yüzden birçok çalışmalarında ortaktırlar. Rockefeller Vakfı aynı zamanda Beyaz Saray'a strateji üreten bir tink tank kuruluşu gibi çalışmaktadır. Bu çalışmasının asıl amacı ise ABD'nin politikasına yön vermektir. Bu vakıf Türkiye'de yönetimde üst kademelere kadar gelmiş bazı kişilere de burs vermiştir.

Rothschild ailesinin 2000'li yıllara üç trilyon dolar sermaye ile girdiği tahmin edilmektedir.

Nathan'ın erkek kardeşi Jacob ya da James (1792-1868), Fransa'nın başkenti Paris'te bir banka kurdu.Onun kardeşi Salamon Mayer ise (1774-1855) Avusturya'nın başkenti Viyana'da bir banka kurdu. Bir diğer erkek kardeş Karl Mayer (1788-1855) İtalya'nın Naples şehrinde bir başka banka kurdu ama tutunamadı ve 1861 civarında kapattı. En yaşlı kardeş Amschel Mayer (1773-1855), Frankfurt'taki ekonomik işlerden sorumlu olarak kaldı.

Rothschild'lar uluslararası bankacılar olarak ün kazanmalarını, Napolyon Savaşları'na borçludurlar. Mayer Amschel'in üçüncü oğlu Nathan Mayer (1777-1836), 1800 civarlarında İngiltere'ye gitti ve Napolyon'un kuşatması sırasında İngiltere için eşyalar kaçırdı. Kardeşlerinin yardımı ile, Nathan Mayer ayrıca İspanya'daki İngiliz ordusunu finanse etmek amacıyla Fransa'dan altın da taşıdı. Bu çabaları, Nathan'a İngiliz hazinesinin temsilcisi unvanını kazandırdı. Savaşın sonunda, Rothschild Ailesi Fransa ve Avusturya'ya borç vermekle yükümlüydü.

Mayer Amschel Rothschild (1744-1812) aile servetinin kurucularından olmuştur. Almanya'da, Frankfurt-am-Main'deki yahudi bölgesinde doğmuştur. Bir tüccar oldu ve dövizcilik gibi birkaç bankacılık servisinde bulundu. Nadir madeni para uzmanı olan Mayer Amschel Rothschild pek çok zengin eve katılabilme imkanını elde etti. Özellikle de seçme hakkına sahip olan William of Hesse-Kassel'in evine girebilecek ayrıcalığa sahip olması önemliydi. Kısa sürede, seçme hakkına sahip bu şahsın başlıca ekonomik işleri ile uğraşmaya başladı. Mayer Amschel Rothschild 5 oğlunu da aile işinde çalışmak üzere yetiştirdi.

11 Eylül,Pearl Harbour,1.Dünya savaşı,2.Dünya Savaşı,Dünyayı yöneten Bankerler,Rothschild Rockefeller aileleri ve daha bir çok şey hakkında bilgi almak istiyorsanız,Zeitgeist adlı belgeselleri izlemenizi tavsiye ederim.İzledikten sonra bakış açınız tamamen değişecektir.

Hitler,dünya tarihine gelmiÅŸ geçmiÅŸ en faÅŸist ve psikopat lider olarak bilinir..ÇoÄŸu kiÅŸi Hitler’in ÅŸizofrenin eÅŸiÄŸinde olan fanatik Alman milliyetçisi psikopat bir lider olarak tanır ancak gerçekte hiç kimse Hitler hakkında bildiklerinin kendilerine anlatılan resmi tarih senaryosundan baÅŸka bir ÅŸey olmadığını bilmez.. Hitler,hakkında en çok komplo teorisi uydurulan tarihi liderlerden(kuklalardan)

birisidir..

ABD’de sivri çıkışları ve dürüst kiÅŸiliÄŸi ile tanınan Texas Ãœniversitesi tarih profesörlerinden Texe Marrs’ın 2007 Mayısı’nda çıkan olan kitabının adı Bilinen Tarihin Bilinmeyen Yanları..

Kitapta: Dünyayı yöneten yahudi ailesi:Rotschild, Osmanlı devletinin planlı olarak nasıl dağıtıldığı,Arap birliğinin nasıl parçalara ayrıldığı, 1.Dünya Savaşı, Kukla Diktatör Hitler, 2.Dünya Savaşı, İsrail devletinin kuruluşu, Kennedy Suikastı, MOSSAD suikastları ve 11 Eylül saldırıları olmak üzere 10 bölüm yer alıyor.

Bu bölümlerde yazarın savunduÄŸu iddialar basit bir komplo teorisi gibi laf dolması bilgilerle deÄŸil fiziki kanıtlar ve ÅŸahitler eÅŸliÄŸinde net bir biçimde ortaya koyuluyor.. Öncelikle son yıllarda Türkiye’de hızla yükselen bir trend haline gelen ”Hitler hayranlığı ve Türk nasyonel sosyalizmi” gibi kavramların ortaya çıkmasına bir cevap olarak Hitler’in tarihi kimliÄŸinin arkasında yatan karanlık

bağlantıları kaba hatları ile sizlere aktarmaya çalışacağım..

DÜNYAYI YÖNETEN AİLE: ROTSCHILD AİLESİ

ÇoÄŸu kiÅŸi Rotschıld ailesinin adını bile bilmez..Bu ailenin adı ne Forbes dergisinin düzenlediÄŸi ”Yılın Zenginleri” bölümünde yer alır nede dünya jet-sosyetesinin partilerinde adları geçer..Ancak birçok ülkenin diplomatı bu ailenin adını duydukları zaman beÅŸ dakika durmak zorundadır.Çünkü bu aile dünya tarihi sahnesinde 1590 yılından beri vardır ve dünya bu yahudi ailesinin çok gizli faaliyetleri neticesinde bugünkü ÅŸeklini almıştır..ÇoÄŸu kiÅŸi dünyada hiçbir ailenin böylesine bir gücü elinde tutabileceÄŸine inanamaz..Çünkü bir ailenin böylesine siyasi ve ekonomik bir gücü nasıl elde ettiÄŸini anlayamaz.. Öncelikle ÅŸunu belirtmeliyim ki aile derken üç-beÅŸ kiÅŸilik çekirdek bir aileden

bahsetmiyorum.. Roschild ailesinin bugün 1000-1500 civarında ferdi olduğu bilinmektedir. Bu aile fertlerinin her biri dünyanın gelişmiş olan yada gelişecek olan ekonomilerine sahip olan ülkelerinde çok derin faaliyetler sürdürmek üzere dağılmışlardır.Dünyada olan her siyasi ve ekonomik olan gelişmeyi İsrail devletinin çıkarlarına uygun düşecek şekilde düzenlemek en kutsal görevleridir..

Ailenin geçmişi 16.yüzyıla dayanıyor.. Aile İngiliz Kraliyet Saraylarında kralın yaverliğini yapan bir aile olarak ortaya çıkıyor önceleri..Kralın stratejik ve ekonomik danışmanlıklarını,izlemesi gereken siyasi tutumlarını ve dış politika stratejilerini bu aile belirliyor..Sadece bununla da yetinmeyip kraliyet

saraylarındaki tüm ihaleleri kazanarak bu ihaleleri başarıyla sonuçlandırıp hatırı sayılır bir servetin de sahibi oluyorlar.. Bu ticari faaliyetlerin yanı sıra yaptıkları her ticari ve siyasi faaliyetten yüklü komisyonlar da almayı ihmal etmiyorlar..

İngiliz saraylarındaki kariyerleri sayesinde kolayca kazandıkları astronomik paralarla tarihin ilk bankacılık faaliyetini gerçekleştirip, İngiliz çiftçilerine de astronomik faizlerle tarım kredisi vermeye başlıyorlar ve 50 sene geçmeden neredeyse İngiltere devletinden daha zengin bir hale geliyorlar..

Faaliyet alanını iyice geliÅŸtirip, derinleÅŸtiren Rotschıld ailesi Avrupa’daki tüm imparatorlukların saraylarında söz sahibi olur hale geliyorlar..Sadece Ä°ngiltere’de deÄŸil Avrupa’nın dört bir yanında tarımla uÄŸraÅŸan insanlara yüksek faizle kredi vererek,altın ve gümüş komisyonculuÄŸu yaparak servetlerini iyice katlıyorlar.. Ekonomik gücü aklın ve mantığın sınırlarını zorlamaya baÅŸlayan Rotschild

ailesi daha da karanlık ve karlı bir iÅŸe giriÅŸiyorlar.. Ä°ÅŸin adı ”SavaÅŸa giren devletlere faizle borç vermek”..

Bu iÅŸin ilk icraatını Ä°ngiltere-Fransa savaşında gerçekleÅŸtiriyorlar..Ä°ngiltere’ye savaÅŸa girmesi için sermaye olarak 35 ton altını faizle borç olarak veriyorlar.. Ä°ngiltere,Fransa karşısında yeniliyor ve Rotschıld ailesine olan borcunu ödeyemiyor.. Bunun karşısında borcun oluÅŸturduÄŸu mükellefiyetten dolayı Ä°ngiliz Merkez Bankası yani Bank of England ödenemeyen borç karşılığında Rotschıld ailesine devrediliyor.. Rotschıld ailesi Ä°ngiliz devletinin bu devir etme iÅŸlemini bir ÅŸartla kabul ediyor: ” Ä°ngiliz sterlinini kendilerinin basması ÅŸartı ile..”.Ä°ngiliz hükümeti bu ÅŸartı o dönemde kabul etmek zorunda kalıyor ve Ä°ngiliz sterlinini basma yetkisi bir yahudi ailesine veriliyor.. Görünüşte ekonomi hakkında

pek bilgisi olmayan arkadaşlar için bu durum pek bir şey ifade etmeyebilir..

Para basma yetkisini başka bir kuruluşa yada şirkete vermek demek aynı zamanda ülkenin bağımsızlığını da bu kuruluşa satmak demektir..Çünkü bir ülkenin bankası o ülkenin parasını basarken bastığı para karşılığında o ülkenin hazinesine değerli maden koymak zorundadır..Örneğin Türkiye Merkez Bankası, devlet matbaasında 20 TL basıyorsa eğer devlet hazinesinde 20 TL değerindeki altını,elması yada petrolü koymak zorundadır.Aksi halde basılan para kağıt parçasından başka bir şey olmaz..İşte Rotschıld ailesinin de yaptığı şey budur..İngiliz sterlinini basarak İngiliz hükümetine faizle borç olarak vermiş ve karşılığında altın ve elmas almıştır.. Bu şekilde bir yılda 12,000 ton altın kar ettiği ekonomi tarihçileri tarafından bilinmekteydi. .Rotschıld ailesinin en büyük girişimi ise İngiltere ile

Amerika’daki kolonilerin savaşı olmuÅŸtur..SavaÅŸ sırasında Rotschıld ailesi çok gizli bir biçimde Amerikan kolonilerini desteklemiÅŸlerdir..

Amerika’nın Ä°ngiltere’ye karşı direniÅŸini yöneten kiÅŸilere yüklü miktarda silah yardımı yapılmış, Ä°ngiltere’nin bu savaÅŸta yenilmesinin saÄŸlanacağı garanti edilmiÅŸ ve karşılığında kurulacak olan Amerika devletinin resmi para birimini basma yetkisi istenmiÅŸtir..Ä°ngiltere ile savaÅŸ konusunda çok umutsuz olan baÅŸkan Washington ve ekibi bu karlı teklifi hiç düşünmeden kabul edilmiÅŸtir ve

böylece günümüzde tüm dünyada çok popüler olan Amerikan dolarını basma yetkisini alarak bir hayli karlı bir işe imza atmışlardır..

Savaşı Amerikan kolonileri kazanmış ve Ä°ngiltere Amerika’dan elini ayağını çekmek zorunda kalmıştır..Ä°ngiltere-Amerika savaşından yenik çıkan Ä°ngiltere bu sefer Amerika’ya yardım ettiÄŸini düşünerek Fransa’ya saldırmıştır.. Ä°ngiltere,Rotschild ailesinin kendilerine finansal destekte bulunacağına güvenerek bu savaÅŸa girdiyse de Rotschıld ailesinden umdukları desteÄŸi

bulamamışlardır..

Rotschıld ailesi el altından Fransa’yı destekleyerek Amerikan kolonilerinin bağımsızlığını garanti etmek istemiÅŸtir..Bir taraftan da bu aile Ä°ngiliz borsası üzerinde spekülasyona giriÅŸmiÅŸtir..Ä°ngiltere-Fransa savaşı sırasında borsada müthiÅŸ bir hareketlenme olmuÅŸ ve borsaya oynayan halk Ä°ngilizlerin

savaşı kazanacağını düşünerek giriÅŸimlerini arttırmışlardır..Bunu fırsat bilen Rotschild ailesi ”Ä°ngilizlerin savaşı kazandığı” iddiasını ortaya atarak Ä°ngiliz halkının herÅŸeyini borsaya oynamasını saÄŸlamıştır..Ancak generaller ve ordudan geriye kalanlar Ä°ngiltere’ye döndüğünde gerçekler ortaya çıkmış ve Ä°ngiltere’nin savaÅŸta kaybettiÄŸi ortaya çıkmıştır..

Borsa nominal seviyesi,herkesin malını kurtarmaya çalışıp mal hisselerini geri almaya çalışmasından dolayı anormal derecede yükselmiÅŸ ve böylece kağıtları elinde tutan Rotscild ailesi bu ticaretten en karlı çıkan isim olmuÅŸtur..Ä°ngiliz tarihçilerin ”Kara eylül” diye nitelendirdiÄŸi bu olay ile Rotschild ailesi

adeta Ä°ngiltere devletinin mülkiyetini ele geçirmiÅŸtir..Bu ekonomik faaliyetleri sonucu iyice geliÅŸen Rotschıld ailesi,Kenan diyarında Tanrı’nın kendilerine vaad ettiÄŸi kutsal Ä°srail devletini kurmak için gerekli olan ÅŸablonu hazırlamaya baÅŸlamıştır.. Osmanlı devletinin parçalanması için gerekli olan her ÅŸeyi yapmışlardır.. Osmanlı devletine komÅŸu olan ülkeleri sürekli olarak finanse ederek Osmanlı’ya karşı savaÅŸmaları için kışkırtmışlardır.. Böylelikle sudan bahanelerle Osmanlıya saldıran Rusya,Avusturya ve diÄŸer komÅŸu devletler, Osmanlının askeri ve ekonomik güç bakımından iyice yıpranarak azınlıkların ayaklanmasını saÄŸlamışlardır.. Osmanlı devleti nereye koÅŸacağını ÅŸaşırmış ve neticede azınlıkların ayaklanarak ayrı ayrı devletler kurmasına engel olamamışlardır.. Osmanlının en çok dış borcu Rotschıld ailesinin sahibi olduÄŸu Bank Of England bankasınadır.. Osmanlı Devleti,Rotschıld ailesine olan borcunu ödeyecek durumda

olmadığından Rotschıld ailesi bunu fırsat bilmiÅŸ Osmanlıya iÄŸrenç bir teklifte bulunmuÅŸlardır..Sultan 2.Abdülhamit ile görüşen Lord Baron Rotschıld ”Kudüs ÅŸehrinin,Filistin’in,Suriye’nin ve GüneydoÄŸu Anadolu bölgesinin yeni kurulacak olan yahudi devletine verilmesi karşılığında Osmanlı devletinin tüm

dış borcunu silme ve balkanlarda, Afrika’da kaybettikleri toprakları geri verme” teklifinde bulunmuÅŸ ancak Abdulhamid teklifi ÅŸiddetle reddetmiÅŸtir.. Abdulhamid, dinen böyle bir tutum sergileyerek büyük bir sevaba girmiÅŸse de Osmanlı devletinin yıkılma sürecini hızlandırmıştır..Daha sonraları Enver

PaÅŸa,Abdulhamid’in bu tutumunu tarihi bir hata olarak deÄŸerlendirmiÅŸtir..

Enver PaÅŸa’ya göre Kudüs ÅŸehri ve Kenan diyarı yahudilere geçici olarak verilmeli ve Osmanlı tekrar eski gücüne kavuÅŸtuktan sonra bu topraklar geri alınmalıydı.. Ulu önder Atatürk’e göre ise Osmanlı devleti böyle bir ÅŸey yapmış bile olsaydı yıkılmaktan kurtulamazdı çünkü Osmanlı üzerine korkunç oyunlar oynanıyordu üstelik devlet her kademesi ile adeta kokuÅŸmuÅŸ bir haldeydi. Özetleyerek

anlattığım bu süreçlerden sonra Rotschıld ailesi 1.Dünya savaşının çıkmasında çok aktif bir ÅŸekilde rol almış ve savaşın çıkması için gerekli olan tüm tezgahı saÄŸlamıştır..Rotshıld ailesinin hesaplarına göre 1.Dünya savaşı ve Arabistanlı Lawrence’in faaliyetleri Arapların birçok parçaya bölünmesi Ä°srail

devletinin kurulması için yeterliydi.. SavaÅŸ gerçekleÅŸmiÅŸ,Almanların önderliÄŸindeki Ä°ttifak devletleri grubu savaşı kaybetmiÅŸlerdi.. Rotschıld ailesinin tüm hesapları tutmuÅŸ ve Ä°srail devletinin resmi kuruluÅŸunun ilan edilmesinden baÅŸka bir ÅŸey kalmamıştı ortada..Ancak tarihi rüyaya çeyrek kala Rotschild ailesi ayrıntılarda küçük bir hesaplama hatası yaptığını fark edememiÅŸti.. Ä°srail devleti kurulmaya hazırdı tamam ama daÄŸ ve ovalardan ibaret olan Ä°srail topraklarında kim yaÅŸayacaktı?? Sürekli olarak geliÅŸmiÅŸ Avrupa kentlerinde yaÅŸamış olan yahudiler Ä°srail’de yaÅŸamaya nasıl ikna edilecekti?? Esas sorun buydu.. Bu sorunun giderilmesi için Rotschild ailesi radikal kararlar aldı ve yeni bir savaÅŸ için gerekli olan ortam hazırlanmaya baÅŸlandı..

KUKLA DÄ°KTATÖR HÄ°TLER’Ä°N ORTAYA ÇIKIÅžI VE 2.DÃœNYA SAVAÅžI

Almanya devleti Birinci Dünya savaşından adeta bir enkaz halinde oldukça demorolize bir biçimde çıkmıştı..Devlet tüm ekonomik ve askeri gücünü savaÅŸ sonrasında kaybetmiÅŸti..Ve tüm bunlara ilave olarak birde çok ağır yaptırımlar içeren savaÅŸ tazminatı anlaÅŸmalarına imza atmışlardı…Ancak Almanya’nın borçlu olduÄŸu ülkelerin merkez bankalarının %85′i Rotschild ailesine ait olduÄŸundan

Almanya sadece yahudi Rotschild ailesine borçluydu..Rotschıld ailesi Almanların bu yüklü borcun onda birini dahi ödeyemeyeceklerini adı gibi biliyordu..Rotschıld ailesi enkaz halindeki Almanya’ya Alman merkez bankasının kendilerine devredilmesi karşılığında dış borçlarının silinmesini teklif ediyordu ve Almanlar borcu ödeyemeyeceklerini bildikleri için teklifi kabul etmek zorunda kalıyorlardı..


Aslında bu durum sonun başlangıcıydı. Bırakın savaşacak parayı ve silahı, savaşta asker olarak kullanılacak erkek vatandaşı bile kalmayan Alman devleti enkaz haldeyken tekrar sivrilerek tüm dünyaya kafa tutacak gücü nereden ve nasıl bulabilirdi?? Bunun için ancak Tanrının yardımı gerekirdi..

Ancak onlar intikam için plan yapmadan Rotschild ailesi onlar için çok gizli bir plan yapmıştı bile. Bu plana göre sahte ama çok inandırıcı bir faÅŸizm rüzgarı Avrupa’da esecek ve yahudilere en ince ayrıntısına kadar planlanmış bir ÅŸekilde ÅŸiddet ve baskı uygulanarak Ä°srail’e göç etmeye mecbur bırakılacaklardı..Bu planın ilk parçası Almanya’nın ekonomisinin ayaÄŸa kaldırılması ve Almanya’nın

hızla silahlanmasının saÄŸlanmasıydı..Almanya yıllar boyu A’dan Z’ye her konuda finanse edilmiÅŸ, 2.dünya savaşında savaÅŸmak üzere neredeyse çocukluktan askerler yetiÅŸtirilmiÅŸtir. Muazzam bir ekonomik ve askeri güce kavuÅŸan Almanya’nın başına ise 1.Dünya savaşında er olarak savaÅŸan fanatik milliyetçi Hitler getirilmiÅŸtir..Ä°talya ise Almanya’da baÅŸlayarak tüm dünyayı etkisi altına alan ve adına faÅŸizm denilen rüzgarın etkisi altında kalmış ve iktidara Mussoloni gelmiÅŸtir.. Mussoloni’nin iktidara gelmesi Rotschild ailesinin bir planı deÄŸil kendiliÄŸinden geliÅŸmiÅŸ bir olaydı ama bu durum Rotschıld ailesinin ekmeÄŸine yaÄŸ sürmüştü.. Hitler iktidara gelir gelmez müthiÅŸ hitap yeteneÄŸi ve ürkütücü karizması ile Alman halkını yediden

yemiÅŸe peÅŸinden koÅŸturmuÅŸtur..Hitler’in konuÅŸmalarında ve toplantılarında ise ÅŸaşırtıcı bir biçimde ana hedef yahudilerdir..Hitler’in iktidara gelmesinden önce kardeÅŸ gibi bir arada yaÅŸayan Alman ve yahudi halkları birbirlerine hiçbir zararlarının dokunmamasına raÄŸmen oluÅŸturulan yapay kaos ortamı

yüzünden birbirleri ile kanlı bıçaklı hale gelmiÅŸlerdir..SavaÅŸtan önce yahudi iÅŸadamlarına Nazi gençlerinin düzenlediÄŸi saldırılar, ev kundaklamalar ve cinayetler ortamı iyice germiÅŸtir. Zengin olan yahudiler bir yolunu bulup Almanya’yı terk etseler de fakir olan zararsız yahudiler bir yere gidecek

paraları olmadığından oldukları yerde kalakalmışlardı ..

O dönemler savaÅŸ dönemleri olduÄŸundan Almanya’nın dışına çıkmak için büyük paralar ve bazı önemli baÄŸlantılar ÅŸarttı..Fazla gereksiz detaya girmeden Hitler savaşı baÅŸlatmış ve Almanya’nın sahte intikam harekatı baÅŸlamıştı..Almanya savaşın ilk yıllarında anormal bir baÅŸarı göstermiÅŸ ve Fransa, Yugoslavya, Çekoslovakya, Avusturya ve Belçika gibi ülkelerin tamamını çok kısa sürede ele

geçirerek Nazi ordularının gücünü ortaya koymuÅŸtur.. Özellikle Paris kentine 2 saatte giren Nazi orduları Ä°ngiltere ve Ä°spanya’nın iyice ürkmesine neden olmuÅŸtur..Ä°ngiltere’yi hava saldırıları ile darmadağın eden Nazi orduları bir taraftan da sözde yahudi soykırımı yapmaya baÅŸlamıştır..

Yahudiler bir bir katledilmiÅŸ ve imha fırınlarında yakılmıştır..Ortada öyle korkunç bir ortam vardır ki savaÅŸtan sonra bölgeyi teftiÅŸe gelen Amerikalı generaller bile uçaklarından iner inmez havadaki pis kokudan dolayı hava alanına kusmuÅŸlardır.. Havadaki pis kokunun nedeni ise sürekli olarak yakılan insan cesetleri ve çürümüş cesetlerdir.. SavaÅŸtan sonra tam bir korku ülkesine dönen Almanya’da

ortaya atılan iddialara göre neredeyse hiç yahudi bırakılmamıştır.

Ancak Sovyet araÅŸtırmacılar durumun hiç de öyle olmadığını savaÅŸta katledilenlerin sadece %15′in yahudi olduÄŸunu net ve çarpıcı belgelerle kanıtlamışlardır..

Bu belgelere göre savaÅŸta öldürülenlerin çoÄŸu Çingene ve Polonyalılardı..Geriye kalan zengin yahudiler Rotscild ailesinin kurduÄŸu paravan ÅŸirketler aracılığı ile Amerikan askerleri denetiminde gizlice Amerika’ya deÄŸil Ä°srail’e kaçırılmışlardır.
Ä°srail’e getirildikleri dönemden Ä°srail devleti kuruluncaya kadar olan süreçte tabiri caizse Allah’ın dağında prefabrik usulü yapılmış evlerde kalmışlar ve büyük zorluk çekmiÅŸlerdi.. Kaçmak için giriÅŸimlerde bulunanlar ise Tevrat’ın emrettiÄŸi bir biçimde idam edilmiÅŸlerdir. Neticede yaratılan sahte milliyetçi bir hava ile sözde yahudi soykırımı yapılmış, tüm dünyada yahudilere yönelik ÅŸiddet eylemlerine giriÅŸilmiÅŸ ve yahudiler Ä°srail’e göç etmek zorunda bırakılmışlardır. Yani Rotschild ailesi 1.Dünya savaşında yarım bıraktığı iÅŸi 2.Dünya savaşında

tamamlayabilmiÅŸtir..Aşırı dindar bir aile olan Rotschild ailesi kendilerine göre Tanrı’ya olan sözünü yerine getirmiÅŸlerdir..

BAÅžKAN KENNEDY’NÄ°N ORTADAN KALDIRILMASI

2.Dünya savaşından sonra kurulan Ä°srail devletinde her ÅŸey 1960 yılında John Fitzgerald Kennedy’nin Amerikan baÅŸkanı olmasından sonra deÄŸiÅŸmiÅŸtir.. Kennedy Amerikan tarihinin en genç baÅŸkanıdır ve aynı zamanda Amerikan baÅŸkanı olmuÅŸ ilk Katolik kiÅŸiydi.. Kennedy’den önce Amerika’da Katolik bir baÅŸkan hiçbir zaman olmamıştır.. John F Kennedy’nin babası olan Joseph Kennedy de politikacı olup

aynı zamanda Ä°ngiltere büyükelçiliÄŸi yapmış olan Katolik bir büyükelçiydi.. Ne babası, ne de baÅŸkan Kennedy yahudilerle iyi geçinemiyorlardı. Babası büyükelçilik yaptığı dönemde Londra’da Yahudilerin boy hedefi haline gelmiÅŸ ve çeÅŸitli saldırılara maruz kalmıştır.. Kennedy de Amerika’da baÅŸkan seçilmeden önce Sigmund Rotschild’in kendisine yapmış olduÄŸu ”baÅŸkan seçildiÄŸinde orta doÄŸuda

Ä°srail tarafını tutan bir politika izlemesi karşılığında milyonlarca doları bulan seçim kampanyası masraflarını karşılayacaklarını belirtmiÅŸtir..” Ancak Kennedy böyle bir teklifin bir daha kendisine yapılmamasını rica etmiÅŸ ve kendisini hakarete uÄŸramış gibi hissettiÄŸini belirttirmiÅŸtir..Kennedy Ä°srail lobisinin Amerikan devleti üzerindeki faaliyetlerinden anormal derecede rahatsız bir

politikacıydı. Kennedy’e göre lobilerin Amerika’daki faaliyetleri Amerikan bağımsızlığına vurulmuÅŸ bir darbeydi..

KENNEDY Ä°LE Ä°SRAÄ°L BAÅžKANI BEN GURÄ°ON’UN NÃœKLLEER KAVGASI

Ä°srail kurulduÄŸu günden beri orta doÄŸuda hep bir süper güç olma hayali ile hareket etmiÅŸtir..Bu yüzden Ä°srail Devleti orta doÄŸuda hızlı bir ”nükleer silahlanma programı” izlemeye baÅŸlamıştır.. Ä°srail’in Dimona çölünde kurduÄŸu nükleer santralinde peynir-ekmek gibi atom bombası ve nükleer baÅŸlıklı füzeler

üretmesi özellikle baÅŸkan Kennedy’i anormal derecede rahatsız etmiÅŸtir.. Ä°srail’in nükleer füzelerinin Ankara, Ä°stanbul, Åžam, Tahran, BaÄŸdat ve Riyad gibi ÅŸehirleri vuracak kapasitede ve menzilde olması Kennedy yönetimini önlem almaya mecbur bırakmıştır.. Kennedy, Ben Gurıon’a yazdığı sert bir uyarı mektubunda ”Ä°srail’in nükleer programını durdurmaması durumunda Amerikan yönetiminin yaptırım uygulamaktan kaçınmayacağını belirtmiÅŸtir”..Ben Gurıon’da cevap olarak gönderdiÄŸi mektupta Kennedy’e ”genç adam” diye hitap etmiÅŸ ve bazı ağır ithamlarda bulunmuÅŸtur.. Bu mektuplaÅŸmalar iyice çığırından çıkmış ve hakaretleÅŸmeye dönüşmüştür.. Bu durum üzerine tepki olarak Ben Gurıon

istifa etmiÅŸtir..Ãœnlü yahudi politikacı Henry Kissenger ”Ä°srail’in nükleer programına son vermesi Ä°srail’e büyük zarar verir” diyerek Kennedy’i ikna etmeye çalışmış ancak baÅŸarılı olamamıştır..

Kennedy bununla da yetinmemiÅŸ 4 Haziran 1963′te Amerikan temsilciler meclisine danışarak çıkarttığı 11110 sayılı kanunla Amerikan dolarını basma yetkisini Rotshild ailesine ait olan Federal Reserve Bank’ın elinden alarak Amerikan Merkez Bankası’na vermiÅŸ ve ”bir ülkenin parasının denetimin ÅŸahısların elinde olmasının büyük bir sorun olduÄŸunu” belirterek kendi sonunu hazırlamıştır.. Federal Reserve Bank ve dolar Ä°srail’in en büyük gelir kaynağıdır tabiri caizse ÅŸah damarıdır..Kennedy, doları basma yetkisini Federal Reserve Bank’ın elinden alarak adeta Ä°srail’in ÅŸah damarını kesmiÅŸtir..Neticede Ä°srail için Kennedy’nin etkisiz hale getirilmesi farz olmuÅŸtur..Kennedy’nin seçimleri kaybetmesini beklemek boÅŸ bir umuttu çünkü Kennedy halktan büyük destek görüyordu..

Kennedy’e seçimler kaybettirilse bile sonradan kazanması yüksek ihtimaldi.. Ãœstelik Kennedy’nin kardeÅŸi de gelecek vaat eden bir politikacıydı..Dünyada hiçbir aile böylesine politik bir gücü elinde tutmayı baÅŸaramamıştı..Tek bir çare gözüküyordu..O da suikasttı.. Kennedy bir ÅŸekilde öldürülürse Amerikan yasaları gereÄŸi yerine yardımcısı getirilecekti.. Kennedy’nin yardımcısı Lyndon

Johnson’dı.. Johnson tam bir Ä°srail taraftarıydı..Kendi politik hırsları yüzünden Ä°srail’e gözünü kırpmadan yardım edebilirdi..Ãœstelik Kennedy ile hiç iyi geçinemiyordu, söylentilere göre Kennedy kendisini kovmaya çalışıyordu..

Ä°srail Kennedy yok etmek için suikast kararı alır ve kararı Amerikan derin devleti için derin baÄŸlantılarını kullanarak çok gizli bir biçimde uygulamaya koyar.. Kennedy’i öldürmek için en uygun ortam seçim kampanyaları için geleceÄŸi Dallas’tır. Dallas’ta her zamanki gibi üstü açık araba ile halkı selamlayacak olan Kennedy’i korumakla görevli CIA ajanları özel olarak ayarlanacak ve baÅŸkanın

güvenliÄŸi sabote edilecekti..Böylece suikast çetesi Kennedy’i rahatlıkla öldürebilecekti.. Suikast çetesi için deÄŸiÅŸik rivayetler vardır. Kimileri Kennedy’i Fransız suikast çetesinin öldürdüğünü,kimileri ise Kübalı sürgünlerin öldürdüğünü iddia eder ancak kesin olan bir ÅŸey var ki Kennedy’i öldürenler çok

profesyonel ve acımasız keskin niÅŸancılar(sniper)’lardan oluÅŸan bir suikast timidir.. Kennedy Dallas’ı ziyaret etmeden önce akÅŸam yani 21 Kasım 1963 akÅŸamı Dallas’ta gökten boÅŸalırcasına yaÄŸmur yaÄŸmıştır.. Ancak ÅŸehir halkı buna raÄŸmen baÅŸkanı en iyi ÅŸekilde karşılamak için elinden geleni yapmıştır.. 22 Kasım 1963 sabahı Washington D.C’den Air Force One uçağı ile Dallas’a gelen baÅŸkan Kennedy ve eÅŸi, sabah 9′ta ÅŸehir merkezinde Dallas valisi Connaly ile birlikte kahvaltı ettikten sonra üstü açık bir limuzine binerek halkı selamlamaya baÅŸlamışlardır.. Tam 6 aracın olduÄŸu kortejde en son arabada baÅŸkan Kennedy ve vali Connaly vardır..Önde motosikletli SS korumalar ve yanda CIA ajanlarının bulunduÄŸu arabalarla Kennedy’nin arabası Kortejle birlikte Elm caddesinden

Houston’a doÄŸru beklenmedik bir dönüş yapar.. O sırada silah sesleri yükselmeye baÅŸlar.. Polisler telsizle anons etmeye baÅŸlar..”Korteje ateÅŸ ediyorlar yere yatın” diye..Tam 6 el silah sesi duyulur..Birinci mermi arabayı komple ıskalar ve alt geçitte bekleyen Edmund Harris adındaki taksi şöförünün kulağını parçalar..Ä°kinci mermi Kennedy’i tam omzundan vurur..Üçüncü mermi Kennedy’i

ıskalayıp ön koltuktaki vali Connaly’i omzundan vurur..Dördüncü mermi Kennedy’i boynundan vurur,aynı mermi baÅŸkanın vücudundan çıkıp Vali Connaly’i sırtından vurur.. BeÅŸinci mermi arabayı ıskalayıp dikiz aynasını kırıp dışarı çıkar..ve Altıncı mermi…Altıncı mermi baÅŸkan Kennedy’i tam kafasından vurur..BaÅŸkanın kafasını parçalayan mermi bulunamaz.. Suikastten sonra yapılan araÅŸtırmalarda Kennedy’i sözde komünistlerden vatan haini Lee Harvey Oswald’ın vurduÄŸu iddia edilir.. Ortada altı mermi olmasına raÄŸmen Oswald’ın tek katil olduÄŸu görüşüne verilir..Ä°ddialara göre Oswald Texas Okul kitapları bürosunun altıncı katındaki pencere dibinden Ä°talyan yapımı Manlicher Caracano marka keskin niÅŸancı tüfeÄŸi ile baÅŸkan Kennedy’i ve Vali Connaly’i altı kez vurarak baÅŸkanı öldürmeyi baÅŸarmıştır.. Sözde suikastçi Lee Harvey Oswald’ın vurduÄŸu baÅŸkan Kennedy feci ÅŸekilde can vermiÅŸ ve Lee Harvey Oswald apar topar hapsi boylamıştır.. Ortadaki deliller birden çok keskin niÅŸancının olduÄŸunu göstermesine raÄŸmen Ä°srail denetimindeki Amerikan derin devleti suçu Lee Harvey Oswald’ın üzerine

atarak delilleri bir bir yok etmiştir. Suikastı gören 57 kişi ya bir kaza ile yada intihar ile ölü bulunmuştur..

Lee Hervey Oswald ise suikasttan iki gün sonra mahkeme çıkışında yüzlerce FBI ajanı ve polisin arasında yahudi bir bar iÅŸletmecisi olan Jack Ruby tarafından öldürülmüştür..Bu Amerikan milliyetçisi yahudi,Lee Harvey Oswald’ı öldürmesinin nedenini ise ”komünistlerden Amerika’nın aldığı intikam” olarak yorumlamıştır..

Birden çok keskin niÅŸancı tarafından vurulan Kennedy’nin, otopsisini Amerikan ordusundaki üst düzey amiral ve generaller yürütmüş ve otopsideki suikast delillerini bir bir sabote etmiÅŸlerdi.. Ailesi Kennedy’nin kafasının kesilerek incelenmesini ve böylelikle gerçek suikastçıların bulunmasını istediÄŸinde ise Amerikan birimleri konuyu ÅŸiddetle reddetmiÅŸlerdir..Kennedy apar topar gömülerek konu ört pas edilmiÅŸtir..

BaÅŸkan Kennedy’nin suikast sonucu öldürülmesinden sonra baÅŸkan adayı olan kardeÅŸi senatör Robert Kennedy de bir basın toplantısı sırasında Ä°srail iÅŸbirlikçisi Filistinli bir genç tarafından kurÅŸunlanarak öldürülmüştür…

KENNEDY SUİKASTİNİN SONUÇLARI

Kennedy’nin kapattığı Ä°srail Dimona çölündeki nükleer santrali tekrar açılmış ve Ä°srail nükleer silah üretimine eskisi gibi iyice hız vermiÅŸtir..

Federal Reserve Bank’ın elinden Amerikan dolarını basma yetkisini alan baÅŸkan Kennedy’nin çıkarttığı 11110 sayılı kanun iptal edilmiÅŸ ve Amerikan dolarını basma yetkisi tekrar Rotschıld ailesine ait olan Federal Reserve Bank’a verilmiÅŸtir..

II.Dünya savaşından sonra ılımlı ve sakin bir politka izleyen Amerika devleti özellikle Kennedy suikastından sonra soğuk savaş sürecini de aşlatmıştır..Amerika ile Sovyet Rusya arasındaki soğuk savaştan tüm dünya devletleri çok olumsuz yönde etkilenmiştir..Amerika ile Sovyet Rusya arasındaki silahlanma rekabeti adeta bir **sansürlendi** yarışına dönmüştür..

Amerika tüm dünya genelinde emperyalist faaliyetlerine hız vermiÅŸ ve Vietnam’a

saldırmıştır..Vietnam’da binlerce kiÅŸinin ölmesine ve birçok ülkenin bu savaÅŸtan dolaylı olarak zarar görmesine neden olmuÅŸtur..

Amerika’da Ä°srail lobisi ise iyice pervasızlaÅŸmış ve yönetimde söz sahibi olmuÅŸtur..Amerika Ä°srail devletinin yaptığı katliamlara sesini çıkaramaz hale gelmiÅŸ ve Ä°srail ile suç ortaklığı yapmaya baÅŸlamıştır..En basitinden örnek vermek gerekirse Ä°srail devletinin çok gizlice yürüttüğü ”Samuel Vanunu’yu kaçırma operasyonu” na istemeden ÅŸahit olan bir Amerikan Firkateynindeki 23 deniz

piyadesi İsrail hücum botları tarafından açılan ateşle öldürülmüştür..Denize düşüp kaçmaya çalışan askerler bile İsrailliler tarafından öldürülmüştür..Olayın basına sızmasına izin verilmemiş ve yahudilerin kontrolündeki Amerikan basını konuyu haber bile yapmamıştır..

CIA tüm dünyada ”komünizmle mücadele” doÄŸrultusunda adına GLADIO denilen ve Beyrut’taki gerilla kamplarında eÄŸitilen katillerden ve paralı askerlerden oluÅŸan gizli bir ordu hazırlamış ve bu paralı katilleri maaÅŸa baÄŸlayarak dünyanın her yerinde!! komünistleri ve sol düşüncelileri öldürmekle görevlendirmiÅŸtir..

Bu baÄŸlamda Türkiye’deki saÄŸ-sol çatışmaları,siyasi amaçlar için iÅŸlenen

cinayetler,katliamlar,terörist eylemler,Deniz GezmiÅŸ ve arkadaÅŸlarının idam edilmesi ve 12 Eylül darbesi hep Gladıo’nun eserleridir.. Gladıo ordularının kurulması ne tesadüfse Kennedy suikastinden hemen sonraya denk gelir..

Amerika’nın büyük ortadoÄŸu projesi baÅŸlamıştır..Büyük OrtadoÄŸu Projesinin diÄŸer adı ise Büyük Ä°srail Devleti projesidir.. Kennedy suikastinden sonra Büyük Ä°srail Devleti Projesine hız verilmiÅŸtir. Büyük Ä°srail Devleti Tevrat’ta Tanrı Yehova’nın yahudilere vaat ettiÄŸi topraklardan oluÅŸmaktadır. 11 Eylül2001 saldırıları, Münih’teki eylemler ve daha birçok terörist eylem aslında Büyük Ä°srail Devleti projesinin bir parçasından baÅŸka bir ÅŸey deÄŸildir..

Bazı arkadaÅŸlar Büyük OrtadoÄŸu projesini sanki yeni bir ÅŸeymiÅŸ gibi algılıyorlar. Büyük OrtadoÄŸu projesi yeni bir ÅŸey deÄŸil. Yüzyıllardır var olan bir proje…Osmanlıların yıkılması,Arapların parçalanarak bir sürü ülkeye bölünmesi,Türkiye’deki terör eylemleri, istikrarsızlık ve Irak, Ä°ran gibi ülkelerin periyodik olarak

neredeyse her 10 yılda bir sorun çıkarması rastlantı olmasa gerek !!




2 yorum:

  1. Yani Bu arkadaslarin ana amaci yahudi devletini kurmakmidir?
    1590larda yaverlikle baslayip parasal guce sahip olduktan sonra ulkeleri birbirlerine dusurmeleri, ana kaynaklarini ve bankalarini ele gecirme calismalari.
    Vaad edilen topraklari almakmiydi?
    Amerika yeni kurulurken orda harika bir yasam kurabilir ve hukum surebilirlerdi.
    Neden ugrastilar?
    Senelerdir, demokrasi getirmenin ardindaki gercek sirrin zengin petrol yataklari oldugu soylenir...yani ana amac o degilmi?
    O kadar buyuk savaslar katliamlar bir ailenin dini inanciylami alakalidir? firavunlasmak alakasi varmidir?

    Anlattiklariniz cok ilgi cekici ve anlatim tarziniz gayet guzel ve akici.Peki calismanizin teori olmayip gercekleri anlattigini kaynaklarla ve belgelerle destekleyip ispat edebilirmisiniz?
    Elestirmek icin degil ogrenmek icin soruyorum.. bilgilendirirseniz sevinirim...emek vermissiniz elinize saglik...

    YanıtlaSil
  2. Behiç KILIÇ15 Mayıs 2013 08:54

    www.yenidenergenekon.com/372-dolardaki-yildiz/
    www.yenidenergenekon.com/36-devletleri-yoneten-aile-rotschild/

    YanıtlaSil